İFLAS DAVASI

Dava borçlunun yerleşim yeri Ticaret Mahkemesinde görülür. Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.

1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;

2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;

3 – 301 inci maddedeki hal varsa;

4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse. (Bu ihtimalde borçluya icra emri tebliği yeterli olup, iflas ödeme emri tebliğine gerek bulunmamaktadır. Davalının icra emrindeki borcu ödememesinin sebebi önemli değildir. İflası istenen borçlunun acze düşüp düşmediğinin mal varlığının çok fazla olup olmadığının da bu iflas nedeninde önemi bulunmamaktadır. Ayrıca bu ihtimalde davacı ilam alacaklısı olmalıdır. Bu hükmün uygulanabilmesi ancak ilam alacaklısının davacı olması halinde mümkündür.)

Türkiye de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır.

Davacı alacağının varlığını ve doğrudan iflas sebebini ispat etmelidir. Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa veya borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa yaklaşık ispat yeterlidir.

Davada iflas yoluyla takipte söz konusu olan depo kararı hakkındaki hükümler uygulanmaz.

Mahkeme iflas talebini karar tarihinde tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, menkul kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Mahkeme, ayrıca kararı, tirajı ellibinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan eder. Tirajı ellibinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz. İlandan itibaren 15 gün içinde diğer alacaklılar iflas davasına müdahale veya itiraz edebilirler.

İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir.

İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.

Ticaret mahkemesince verilen nihai kararlar, alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece resen taraflara tebliğ olunur.

Kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

İflas kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflasın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflas kararı kesinleşmedikçe yapılamaz.

Bölge adliye mahkemesince iflas kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

İflas hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir. İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir.

Whatsapp ile ulaşın bize
Whatsapp'a gönder

Bu Sayfadaki İçeriği KOPYALAYAMAZSNIZ !!!