AFFEDİLEN OLAYLAR KUSUR OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ. Aydın’da Boşanma Avukatı Olarak Hizmet Vermekteyiz.

Aydın’da Boşanma Avukatı Olarak Hizmet Vermekteyiz.

Affedilen olaylar tarafların kusurlarının belirlenmesinde dikkate alınamayacağından, affedilen olaylar gerekçe yapılarak taraflar lehine maddi ve manevi tazminata da hükmedilemeyecektir.

(HGK – 2020/46 K., 2017/2-2065 E., 23.01.2020 T.)

Diğer kararlarımıza göz atmak için lütfen tıklayınız.

Eşlerin birbirlerini cinsel yönden aşağılamaları küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlarından sayılmaktadır.

‘..Davalının davacı kadının ailesine ‘alın kızınızı başınıza çalın , ben elde edeceğimi elde ettim’ dediği ve bu sözlerle davacıyı aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir

YARGITAY 2HD 5255 E. 7299 K. TARİH 04.05.2005

Eşlerin birbirlerini fiziksel yönden aşağılamaları küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlarından sayılmaktadır.

Kocanın eşini fiziksel özrü nedeniyle aşağılayıp, hakaret ettiği , ailesinin eşine yönelik aşağılamalarına sessiz kaldığı güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir

YARGITAY 2HD 12962 K. 16638 E. TARİH 14.05.2012

Eşlerin birbirlerini ekonomik yönden aşağılamaları küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlarından sayılmaktadır.

‘kadının eşine sürekli ‘sen adam değilsin , sen erkek misin , geri zekalısın’ şeklinde sözlerle hakaret ettiği ”sen beni geçindiremezsin , sen kazanamazsın, gideyim de bir gör , senin hizmetçin değilim.’ şeklinde sözler sarf ederek evi terk ettiği anlaşılmaktadır. Tarafların fiilen ayrılmalarından sonra davalı-davacı koca yakınlarının tarafların barışması için kendi kendilerine girişimde bulunmuş olmaları ; af iradesini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyan başka olgu ve deliller bulunmadıkça, önceki olaylardan dolayı davalı-karşı davacının , eşini affettiği anlamına gelmez. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.’

YARGITAY 2HD 19443 K. 683 E. TARİH 11.07.2012

Eşlerin birbirlerinin görüntüsüyle alay etmeleri küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik davranış olduğundan boşanma sebebi olarak sayılmaktadır.

‘..davalının davacıya ‘zürafa gibisin‘ diye küçük düşürücü konuşmalar yaptığı, dövdüğü, baskı uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.’

YARGITAY 2HD 4911 K. 5623 E. TARİH 29.04.2002

Eşlerin birbirlerinin organlarıyla alay etmeleri küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik davranış olduğundan boşanma sebebi olarak sayılmaktadır.

‘.. davalının davacıya sürekli olarak ‘deve gibi boynun var, çocuk mezarı gibi ayakkabın var, karga gibi burnun var, terörist’ gibi sözlerle hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.’

YARGITAY 2HD 2184 K. 2811 E TARİH 04.03.2002

Eşlerin birbirlerinin kilosuyla alay etmeleri küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik davranış olduğundan boşanma sebebi olarak sayılmaktadır.

”.. davalının eşine devamlı olarak ‘ yiye yiye dana gibi oldun , bıktım senin pisliğinden, köpek‘ şeklinde hakaretlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.”

YARGITAY 2HD 9119 K. 10230 E. TARİH 20.09.2004

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma Davası

Dava eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesinde açılır.

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir.

Boşanmaya hükmedilebilmesi için geçimsizlik veya anlaşmazlığın evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ciddi ve şiddetli olması gerekir.

Ortak hayatın eşlerden sadece biri için çekilmez hale gelmiş olması yeterlidir.

Davacı eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eşe nazaran daha fazla kusurlu olduğu kanıtlanırsa dava reddedilir. Hakim kusur konusunda takdir yetkisini kullanarak karar verir.

Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir:

1. Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.

2. Hakim, bu olgular hakkında gerek resen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.

3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.

4. Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.

5. Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.

6. Hakim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.

Whatsapp ile ulaşın bize
Whatsapp'a gönder

Bu Sayfadaki İçeriği KOPYALAYAMAZSNIZ !!!