Uyuşturucu Suçlarında Etkin Pişmanlık

Uyuşturucu Suçlarında Etkin Pişmanlık, Türk Ceza Kanunu’nun 192. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

  1. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verebilir. Verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
  2. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
  3. Bu suçlar haber alındıktan sonra ise gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilecektir.
  4. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.

Madde Gerekçesi

Maddenin gerekçesinde de; “Maddede, uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin suçlar bakımından özel bir pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti ya da kullanmak için satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması suçları ile ilgili olarak soruşturma başladıktan sonra, etkin pişmanlık göstererek suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılması öngörülmüştür. Ancak, bu bilgi vermenin gönüllü olması gerekir. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için, bunun en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekir…” açıklamalarına yer verilmiştir.

5237 sayılı TCK’da “etkin pişmanlık” başlığı altında yapılan düzenlemede, eylem suç olmaktan çıkmamaktadır. Duyulan pişmanlık ve eylemin sonuçlarının bir kısmının bertaraf edilmesi amaçlanmaktadır. Bu çerçevede faile ceza verilmemek veya verilecek cezadan indirim yapılmak suretiyle cezayı kaldıran yada azaltan bir durum sözkonusu olmaktadır.

Emsal Yargı Kararı

Ceza Genel Kurulunun 20.12.1993 gün ve 301–338 sayılı kararı şu şekildedir:

Uyuşturucu madde ticareti suçları ile korunan hukuki yarar genel kamu esenliğidir. İştirakçilerin kimliklerinin veya uyuşturucu maddelerin saklandığı yerin bu suçu işleyen failler tarafından bildirilmesi genel kamu esenliğini korumaya yöneliktir. Bu nedenle uyuşturucu madde temini suçuyla mücadeleye katkıda bulunan bu suç faillerine tayin edilecek cezadan indirim yapılması öngörülmektedir.

Benzer suçlarla ilgili uygulamada en çok karşılaşılan hal, sanığın eylem yetkili mercii tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunmasıdır. Buna göre,

Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal veya ticareti eylemine iştirak etmiş olan veya kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran kimsenin, suçun işlendiğinin yetkili makamlar tarafından öğrenilmesinden sonra,

Suçun meydana çıkmasına ya da fail ve suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi verilen cezadan indirim nedeni olup, etkin pişmanlığın bu hali aynı maddenin 1. ve 2. fıkralarında düzenlenen cezasızlık halinden zaman itibarıyla ayrılır.

Cezasızlık durumunda yetkili merciler tarafından haber alınmadan önce ihbar ve yardım yapılması gerekirken, 3. fıkrada düzenlenen ve indirim nedeni olarak kabul edilen etkin pişmanlıkta resmi makamlarca haber alınmasından sonra işbirliği aranmaktadır.

Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanma Şartları

Yerleşmiş yargısal kararlar ve öğretide yer alan baskın görüşlere göre, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:

  • Fail 5237 sayılı TCK’nun 188 ve 191. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır.
  • Hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.
  • Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.
  • Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nun 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.
  • Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalıdır. Bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.
  • Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.

Emsal Olay

Uyuşturucu madde ticareti suçundan hakkında soruşturma başlatılan sanık M.U. resmi makamlarca haber alındıktan sonra gönüllü olarak soruşturma makamlarına açıklamada bulunmuştur. Diğer şartların gerçekleştiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından, uygulamada en çok tereddüt yaşanan 5 ve 6. bentlerinde yer alan şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Failin etkin pişmanlık indirimden yararlanabilmesi için kendi suçunun ortaya çıkmasına yada suç ortaklarının yakalanmasına yardım etmiş olması gerekmektedir. Suç ortakları kavramı uyuşturucu madde suçuna katılan ya da başka bir uyuşturucu madde suçu işleyen kimse olarak anlaşılmalıdır. “Yakalanması” sözcüğü de, “suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi” olarak kabul edilmelidir. Fail suç ortağının, uyuşturucu maddeyi satın aldığı veya sattığı kişinin ya da başka bir uyuşturucu madde suçu işleyen kişinin yakalanmasına ya da kim olduğunun belirlenmesine katkıda bulunduğunda indirimden yararlanacaktır. Failin kendi suçunun ya da suç ortaklarının ortaya çıkmasına yönelik olarak verdiği bilginin yardım ve hizmet niteliğinde kabul edilebilmesi için, hizmet ve yardımın konusu olan bilgilerin doğru olmasının yanında, hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması da gerekmektedir.

Buna göre, yakalanan kimsenin uyuşturucu maddeyi açık kimliğini bilmediği bir şahıstan aldığını söylemesi ya da hayalî isimler vermesi yeterli değildir. Daha önceden uyuşturucu işine karıştığını bildiği kişinin de adını vermesi etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli değildir. Failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkûm edilmiş olması ya da yakalanamamışsa kimliği ve varlığının belirlenmesi, failin bildirdiği kişiye suç atması için neden bulunmadığının anlaşılması, mevcut delillerin o kişinin suçluluğunu kabule yeterli bulunması ve verilen bilginin daha önce görevliler tarafından öğrenilmemiş olması durumlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Değinilen bu hallerin dışında, failin üzerinde kullanım miktarı içerisinde uyuşturucu ve uyarıcı madde ile yakalanmış olması halinde başka bir şekilde satış için hazırlandığı anlaşılmayan maddeyi satmak için bulundurduğunu bildirmesinde de, uyuşturucu ve uyarıcı madde satmak suçundan etkin pişmanlık koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir.

UYUŞTURCU TİCARETİ BOZMA KARARI-KUŞKU SINIRLARINI AŞAN YETERLİ KESİN DELİL BULUNMAMASI

Yargıtay 10. Ceza Dairesi         2020/11009 E.  ,  2021/12844 K.

“İçtihat Metni”

Mahkeme : Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Oluşa ve dosya içeriğine göre;suç tarihinde sanığın kolluk görevlilerini görünce attığı poşet içerisinde ele geçen kişisel kullanım sınırında olan uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğuna dair sanığın savunmasının aksine kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 01/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYUŞTURCU TİCARETİ BOZMA KARARI

Yargıtay 10. Ceza Dairesi         2021/17137 E.  ,  2021/13106 K.

“İçtihat Metni”

Mahkeme : KOZAN Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Olay tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre; üzerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen ve evinde ele geçen net 0,01 gram eroin ile ilgili olarak hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip kesinleşen sanığın savunmalarının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen …’in sonradan döndüğü soyut beyanı dışında kuşku sınırlarını aşan mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Uyuşturucu Kullanma ve Ticareti Hukuka Aykırı Arama Yargıtay Kararı

20. Ceza Dairesi         2019/6625 E.  ,  2020/2711 K.

“İçtihat Metni”


Mahkeme : İSTANBUL 15. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma 2-Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-)Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararına ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, aynı maddenin 12. fıkrasına göre temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olması nedeniyle, sanığın bu konudaki temyiz istemi itiraz olarak kabul edilerek, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-)Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
1-) Oluş ve dosya içeriğine göre, … Gıda isimli bakkalda ihbar üzerine önleme araması kararına dayanarak yapılan aramada sanığın üzerinde ve tezgah altında uyuşturucu maddelerin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, iş yerinde arama yapılabilmesi için CMK’nın 119. maddesi uyarınca hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı arama emri alınması gerektiğinden CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde adli arama kararı ya da yazılı arama emri bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ;

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ;

 Uyuşturucu madde ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imali, ithali, ihracı, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin etme), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ile işlenen seçimlik hareketli bir suçtur (TCK md.188).

 Uyuşturucu madde ticaretinin konusu eroin, kokain, morfin veya bazmorfin gibi uyuşturucu maddeler ise suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali işlenmiş olur. Diğer tüm uyuşturucu maddeler (esrar, bonzai vs.) suçun konusunu teşkil ettiklerinde aynı nitelikte cezai yaptırıma bağlanmıştır.


  Uyuşturucu Madde Kabul Etme ve Bulundurma Suçu


  Kabul etmek; bir kimsenin başkasına ait uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin zilyetliğini herhangi bir karşılık vermeden kişisel kullanım dışında bir amaçla alması olup, suçun tamamlanması için maddenin failin fiili hakimiyetine geçmesi gerekmektedir. Bulundurmak ise; bir kimsenin kendisine ya da bir başkasına ait uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi kişisel kullanım amacı dışında ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak üzerinde tasarrufta bulunabilecek şekilde hakimiyeti altında tutması şeklinde tanımlanabilecektir. Uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi sattığı, satışa arzettiği, başkalarına verdiği, sevk ettiği, naklettiği, depoladığı, satın aldığı belirlenemeyen, ancak kişisel kullanım sınırlarının üstünde bir miktardaki maddeyle yakalanan sanıklar, 188/3. maddesinde belirtilen kabul etme ve bulundurma eylemlerini gerçekleştirmiş olacaklardır.


 Uyuşturucu Madde Temin Etme Suçu


   Uyuşturucu madde temini, yani başkasına verme, uyuşturucu sağlama fiili; bir kimsenin kendisinde bulunan veya herhangi bir surette elde ettiği uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi, satış amacı olmadan ve herhangi bir bedel almaksızın başkasına vermesidir. Uyuşturucu madde temin etme suçunda kilit nokta, failin, uyuşturucu maddeyi satış veya satışa arzetme amacı dışında başkalarına devretmesidir. Uyuşturucu maddeyi alan kişinin de bu maddeyi hangi amaçla aldığının bir önemi yoktur. Kendi kişisel ihtiyacı için kullanacak olan bir kimseye uyuşturucu ve uyarıcı madde temin etme fiili, kanunda uyuşturucu maddeyi “başkasına verme” şeklinde tanımlanan suçu oluşturur (TCk md. 188/3).

Uyuşturucu Madde Kullanma ile Ticareti Arasındaki Farklar

        Bu iki suç birbirleri ile tamamen ayrılmakta olup, uygulamada maalesef birbirlerine karışmaktadır. Aşağıda sıralacağımız kriterler bir avukat  yardımı ile yargı makamına usulüne göre sunulmalıdır.

         -Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ile uyuşturucu madde ticareti açısından en önemli ölçüt, yakalanan uyuşturucu maddenin miktarıdır.Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Buna göre yıllık kullanım miktarının üzerinde uyuşturucu madde bulunduran sanığın, uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğu kabul edilmektedir.

      -Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin sanık tarafından bulundurulduğu yer dikkate alınarak uyuşturucu maddenin kullanmak için mi yoksa ticaret için mi bulundurulduğu tespit edilmelidir. Kişisel ihtiyacı için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla ulaşabileceği bir yerde bulundurur .Uyuşturucu maddenin kolayca ulaşılamayacak bir yerde zulalanmış olması uyuşturucu madde ticareti yapıldığının göstergesidir.

      -Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulunduruluş şekli de suç vasfının tespiti açısından önemli ölçütlerden biridir. Uyuşturucu maddenin çok sayıda ve özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde bulunması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartı sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer veya yakınında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin yakalanması, uyuşturucunun kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirti olacaktır.

Uyuşturucu Suçlarının Cezası Nedir?

      Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

      Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren (temin eden), sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz

      Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Whatsapp ile ulaşın bize
Whatsapp'a gönder

Bu Sayfadaki İçeriği KOPYALAYAMAZSNIZ !!!